Veysel Özer

Bulut Bilişim Neden Gereklidir?

bbng1

Bu yazımızda, bulut bilişimin neden gerekli olduğunu geçmişten günümüze uzanan dönüşüm hikayesiyle ele alıyoruz.

Bulut Bilişim Neden Gereklidir? Geçmişten Günümüze Bir Dönüşüm Hikayesi

Gelin, bulut bilişim kavramını daha iyi anlamak için öncelikle “bulut öncesi” döneme bir göz atalım. 

Buluttan Önce Neler Vardı?

Geçmişte, herhangi bir sunucuya ihtiyaç duyduğunuzda, ilk olarak bu sunucuyu fiziksel olarak satın almanız gerekirdi. Ardından işletim sistemi kurulmalı, gerekli yazılımlar yüklenmeli ve tüm yapılandırmalar manuel olarak yapılmalıydı. Bu sürecin tamamı kurum içi BT ekipleri tarafından yürütülürdü.

Bu yaklaşım sadece kurulum değil, aynı zamanda bakım ve güncelleme sorumluluklarını da beraberinde getiriyordu. Donanımlar eskidikçe yenileriyle değiştirilmesi gerekir, bu da ek maliyet ve operasyonel yük demekti. Sonuç olarak, şirketlerin kendi fiziksel sunucu odaları olurdu – ki bu odaların pek de kullanıcı dostu veya verimli yerler olduğu söylenemezdi.

Üstelik bu sadece sunucularla sınırlı değildi. Ağ yönetimi, veritabanı sistemleri, kullanıcı yönetimi gibi birçok bileşen de benzer şekilde manuel olarak yönetilirdi.

bbng2
Gerçek Hayattan Bir Senaryo: Kara Cuma Krizi

Bir örnekle bu durumu netleştirelim. Diyelim ki elektrikli ev aletleri satan bir mağazanız var. Ürünlerinizi hem fiziksel mağazada hem de bir web sitesi üzerinden satıyorsunuz. Başlangıçta, web sitesini iki sunucu üzerinde çalışacak şekilde yapılandırdınız.

Ocak ayında web siteniz yayına başladı ve CPU kullanımı %60 civarında seyretti – bu, oldukça verimli bir kullanım oranıdır. Yıl boyunca her şey sorunsuz ilerledi… ta ki Kasım ayındaki Kara Cuma’ya kadar. Bu özel günde müşteri trafiği aniden patladı ve CPU kullanımı %120 seviyesine fırladı. Gerçekte CPU %120 çalışamaz – bu, sistemin çöktüğü anlamına gelir. Yani yılın en önemli alışveriş gününde web siteniz erişilemez hale geldi.

Sunucu Sayısını Artırmak Çözüm mü?

Bu durumdan ders çıkararak BT ekibiyle bir değerlendirme toplantısı yaptınız. Alınan karar doğrultusunda sunucu sayısını iki katına çıkardınız, yani dört sunucuya ulaştınız. Sonraki yılın Ocak ayında CPU kullanımı %20’ye kadar düştü. Kasım ayı geldiğinde ise, yoğun talebe rağmen CPU kullanımı %90’da kaldı ve web siteniz sorunsuz çalıştı.

İlk bakışta bu başarılı bir çözüm gibi görünüyor. Ancak, yıllık CPU kullanım verilerine baktığınızda çarpıcı bir tablo ortaya çıkıyor: yılın 11 ayında kaynakların çok büyük bir kısmı atıl durumda. Sadece Kasım ayında yüksek performans ihtiyacı var. Oysa siz, yılın her günü çalışacak dört sunucuya yatırım yaptınız. Bu da ciddi bir kaynak israfına yol açıyor.

bbng3
İşte Bulutun Getirdiği Devrim

Tam da bu noktada bulut bilişim devreye giriyor. Bulut sistemleri, ihtiyaç duyduğunuz anda kaynakları esnek şekilde ölçeklendirmenize olanak tanır. Yılın büyük bölümünde daha düşük kaynakla çalışırken, özel kampanya dönemlerinde kaynakları artırarak yüksek talepleri karşılayabilirsiniz.

Yani bulut, hem maliyetleri optimize eder hem de sistemlerinizin esnekliğini artırır. Sunucuların alımı, kurulumu, bakımı gibi yüklerden sizi kurtarır ve yalnızca kullandığınız kadar ödeme yapmanıza imkân tanır.

Bulut bilişim yalnızca teknik bir gelişme değil; aynı zamanda iş sürekliliğini garanti altına alan, maliyetleri düşüren ve kurumların çevik hareket etmesini sağlayan stratejik bir yaklaşımdır. Bulutun motivasyonu da işte bu gerçek ihtiyaçtan doğmuştur.

Veysel Özer
Anıl Pehlivan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir